Bugun...



Celal Demir Kelebekler de Ağlar Kitabı üzerine

Celal Demir: Bildiğiniz üzere Suriye deki iç savaştan dolayı ülkemize sığınan Suriyeli misafirler yeni çıkartılan bir iç kanunla geçici koruma altına alındı. Bu kapsamda ülkemize sığınan Suriyeli misafirleriler için mülteci değil sığınmacı tanımını yasal olarak kullanıyoruz.

facebook-paylas
Tarih: 10-10-2020 15:55

Celal Demir Kelebekler de Ağlar  Kitabı üzerine

 

 

  1.  Star Gazetesi: Suriye iç savaşı 9 yılı geride bıraktı. Neredeyse başından beri Suriyeli mültecilerle berabersiniz. Geldiğimiz süreçte 7 yıl önce gördükleriniz ile şuan geldiğimiz noktayı kıyaslarsak nasıl bir tablo ortaya çıktı?

 

Celal Demir:  Bildiğiniz üzere Suriye deki iç savaştan dolayı ülkemize sığınan Suriyeli misafirler yeni çıkartılan bir iç kanunla geçici koruma altına alındı. Bu kapsamda ülkemize sığınan Suriyeli misafirleriler için mülteci değil sığınmacı tanımını yasal olarak kullanıyoruz.  Daha ötesi ise, bizler onları görev yaptığımız ilk günden ta bu güne ne sığınmacı, ne mülteci nede misafir olarak gördük.  Şahsım, bu insanları yurtlarını terk etmiş ’’ Muhacir’’  olarak gördü ve hizmet anlayışını bu minvalde sürdürdü.

 Özetle 7 yıl içerisinde birçok şey değişti ama hiç bir şey değişmedi diyebilirim. İnsanların hayata bakış açısı değişti. Umutları değişti, duyguları değişti, yaşam biçimleri değişti, ekonomik durumları değişti vs vs.

Bu insanlar artık her ayrıntıyı geleceklerine göre ayarlıyor. İçinden dilediği her dua, edindiği her arkadaş, selam verdiği her kişide öyle veya böyle geleceğini imar etme hayali ve çabasının var olduğunu görüyorum.  7 yıl boyunca karşılıklı hoşgörüyü, saygıyı, şefkati ve ötesi sabrı gördüm. Hiç değişmeyen şeyler de gördüm:  vatan toprağı özlemi, güçlü bir devlet isteği ve en önemlisi hiçbir zaman değişmeyen ’’ Barış özlemi ve savaşsızlık hali’’

Geldiğimiz noktada değişmeyen şeyler ise Zulüm, tiran, savaş ve vatansızlık… Bunlar hiç değişmedi. 7 yıl öncede bunlar vardı ve hala var olmaya devam ediyor.

 

  1.  Star Gazetesi: Her bir Suriyelinin yaşadığı aslında tek başına büyük bir acı ve film konusu olacak birer hikâyedir, ancak siz yüzlercesine tanık oldunuz. Sizi en çok neler etkiledi?

 

Celal Demir:    Yaklaşık yedi yıldır görev yaptığım Nizip Çadır ve Konteyner kentinde  yaşayan her bir muhacirin farklı farklı bir hayat hikayesi vardır. Kimi dinlesem bin ah çekiyor, iki damla gözyaşı döküyor. İlk günden bugüne binlerce hikâye dinledim ve yüzlercesini ileride kitap haline getiririm diye arşivime sakladım. Sıra dışı yüzlerce hikaye dinledim. Ama istisnasız dinlediğim tüm hikayelerde gözyaşlarımı tutamadım. Kısacası dinlediğim tüm bu hikâyelerde Acıyı gördüm, hüznü gördüm, çaresizliği gördüm, sabrı, metaneti, kadere rızayı gördüm. Beni en çok etkileyen ise Sabır, iman ve hasret etkiledi.

 

 

  1. Star Gazetesi:  Peki bu hikâyeleri kitap yapmak nereden çıktı neyi hedeflediniz bununla?

 

Celal Demir: İnsan bazen kendi iç dünyasına yöneliyor ve orada bazı kararlar alıyor. Aslında benimki de böyle bir şey. Yani hiç muhasebe sonucu verilen bir karar. Tabi kıymetli ağabeyim yazar Abdurrahman Dilipak ve Hilal Kaplan’nın kamp ziyaretlerindeki olumlu tavsiyeleri beni etkiledi diyebilirim. İşin aslı hikaye yazma fikri hep vardı, var olmalıydı. Zira tarihe tanıklık ettiğimi, yaşanan her bir öykünün  bir süre sonra aslında tarihe kalın harflerle yazılacağını düşünüyordum ve düşünüyorum. Dolayısıyla küçücük bir notta benim gibi olayların ilk gününden bugüne buralarda görev yapan insanların yazması gerektiği kanaatini taşıyordum.

 

        Hedefim ise iki yönlüdür. Birincisi:  yaşanmış bu gerçek hikayeleri, Suriye savaşının iç yüzünü, masum insanları savaşta yaşadıklarını roman üslubuyla gelecek kuşaklara aktarmak. İkinci ise:   bildiğiniz üzere yaklaşık üç milyon insan hemen hemen Türkiye’nin tüm vilayetlerine, ilçelerine, kasabalarına, köylerine dağılmış, büyük bir kısmı ise dünya standartlarının üstünde görülen kamplara yerleştirilmiştir.  Aslında Türkiye bir yandan tüm dünyaya kamplar üzerinden bir insanlık dersi veriyor. Öte yandan dünya tarihinde bir ilk gerçekleştiriyor. Türkiye, kamplarda adeta üniversite kampuslarını andıran okullar inşa ediyor ve kendi ülkesinin, kültürünün geleceğini belirleyecek gençler yetiştiriyor.

  Dünyada eşi benzeri görülmemiş bir plan ve programla kamplar yapılmış ve ülkesini terk etmek zorunda kalan yüz binlerce insana evlerinden uzakta sıcak bir ev ortamı sağlanmış, sadece barınma ile yetinmemiş gelecek nesillere öncülük edecek donanımlı gençler yetiştiriyordu. İşte tamda benim beklediğim durak burasıdır. Türkiye’nin şefkat elini canlı örnekleriyle roman üslubuyla işlemek. Benim yaptığım budur işte. Yeni ve bakir bir konu aslında ama sesim cılız olduğu için belki de ses getirmez o ayrı konu.

 

4- Star Gazetesi: Yöneticilik yaptığınız  kampta birçok devlet büyüğü ve lidere eşlik ettiniz, kimler geldi?

 

Celal Demir:   Yurt içinden ve yurt dışından sürekli yetkililer buraya ziyarete geliyor sakinleri ile tanışmak istiyorlar. Yüzlerce üst düzey yetkili buraya gelmiş, hemen hemen hepsine eşlik edip çeviri görevini üstlendim.

 Başta Sayın Cumhurbaşkanımız ve Eşi Emine Erdoğan, Almanya Başbakanı Merkel, Katar Emiri Şeyh Temim’in Annesi Şeyha Moza Bint Nasır,Almanya Bağımsız Bavyera Eyaleti Devlet Başkanı Dr.Beate Mark, Avrupa Parlamenterler Meclisi Başkanı Anne Brasseur, BM Kalkınma Programı UNDP Başkanı Helen Klark, Hollanda Dışişleri Bakanı Bert Koenders, Kanada Senatosu İnsan Hakları Komitesi Başkanı Mobina Jaffer ve Nuralla, NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ve Numan Kurtulmuş, Almanya Federal Cumhuriyeti Ankara Büyük Elçisi ve Siyasi Protokol Musteşarı Thomas trille, Avrupa Birliği Terörle Mücadele Koordinatörü Gilles De Kerchove, Fransız Senatosu Suriye Dostluk Grubu Başkanı Senatör Jean Pıerre Vıal, İsviçre Dışişleri Bakanlığı İnsani Yardım Başkanı Manuel Bessler, Büyük Elçilik Müsteşarı Didıer Chassot, Obama’nın Eski Asistanı, Beyaz Saray Eski Güvenlik Kadrosu Direktörü, Obama Kabinesi üyesi, BM Daimi Temsilcisi, Büyükelçi Samantha Powe vb birçok isim burayı ziyaret edenler arasında sayabiliriz.

 

  1. Star Gazetesi:  Liderlerin buradaki tavrını hatırlıyormusunuz, onların o anki ruh halini tavırlarını biraz anlatırmısınız?

 

Celal Demir: evet tabiî ki hemen hemen hepsini hatırlıyorum. Yani öyle sıradan bir gezi gibi görüp giden de vardı. Ama orada oturup insanlarla dertleşen, yaşadıkları ruh halini önemseyende vardı. Çocukların elinden tutup  sıcak bir sevgi besleyende vardı gülümseyip geçende. Çaresiz bir eda ile ayrılıp giden de vardı ülkeme döndüğümde bu konuyu artık gündemde tutarım diyende. Türkiye  bu işi nasıl başarıyor diye hayretler içinde olanda vardı bizde yapabiliriz diyen de. Ama hiç birisi de o çocukların yüzündeki hüznü silemedi maalesef.

 




Kaynak: Celal Demir

Bu haber 1505 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER RAPORLAR Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Komşunuz Suriyeli Olsaydı Nasıl Davranırdınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI