Kur'an'ın hayatımızdaki yeri kürsüden ibaret kalmamalı.

Kur'an ülkemizde hayatın her alanında var. Sağlıktan eğitime, tarımdan aile bakanlığına kadar her alanda Kur'an var. Ticarette var, nikâh salonlarında var, kıtlıkta var, bollukta var. Çocuk doğunca var, insan ölünce var. Her vakit her ortamda bir münasabetle Kur'an var.

Kur'an'ın neyi var diye soracak olursanız onu da söyleyeyim. Sadece sesi var. Düğün salonunda rast makamı ile başlayıp hüzzam ile devam eden ve güzel bir karar sesiyle biten bir Kur'an var. Okuyucu düğün salonundan çıktıktan hemen sonra kızlı erkekli, davullu zurnalı, orkestralı, halaylı bir düğün devam ediyor. Az önce okunan Kur'an mı? Müslümanlıktan kalan miktar.

Ölünün ardından öyle bir iki sayfa da yetmez. En az bir hatim, onlarca hatim indirilir. Tabi ölü için... Diriler için hatim indirme geleneğimiz yok! Diriler miras kavgasında. Az önce defalarca indirilen Kur'an'daki miras taksimi yok! Öleni Kur'anla uğurlayanlar, onun mirasını beşeri kanunlarla taksim ediyor...

Resmi açılışlar bile Kur'anla açılır oldu. Sonrası mı? Malumunuz!

İşyeri açılışı için okunacak Kur'an ayetlerimiz var. Ama işyeri faizli kredi ile yapılmış ve öyle de devam edecek... Bu işyerine Kur'an'ın sesi giriyor ama sözü girmiyor...

Kur'an artık siyasetin de gündemine alındı. Muhtarlık seçiminden belediye seçimine ve daha üst düzeyde Kur'an okunur oldu. Kimisi sadece seçimden seçime okuyor. Bazılarını tenzih ederim. Ama sadece seçim zamanı Kur'an'ı oy malzemesi olarak kullananlar var. Kur’an ile seçilecek ama Kur'an kurslarının önünü kesecek... Onun için Kur'an'ın sesi lazım. Kur’an’ın hükmü lazım değil...

Kur'an her alanda okunur oldu. Öyle ki, ayetler bile buna göre taksim edilir oldu. Nişan töreninde okunacak ayetler, işyeri açılışında okunacak ayetler, asker uğurlamada okunacak ayetler, hacı uğurlamada okunacak ayetler, nikâh esnasında okunacak ayetler, resmi törenlerde okunacak ayetler, cenazede okunacak ayetler, anlaşmazlıklarda okunacak ayetler...

Sadece kulaklarımızın pası silinsin diye inmedi Kur'an. Esas amacı kalbimizdeki pis kirleri atmaktı. Cimrilik kiri, nefret kiri, hasetlik kiri, intikam kirini atmaktı. Esas amacı kalbimizi cömertlik ile mertlik ile merhamet ile sevgi ile cilalamaktı. Kur’an’ın amacı, faizli kredi ile açılan işyerine açılış duası olmak değil, faizden nefret ettirmekti. Kur’an’ın amacı siyasi malzeme olmak değil, siyasete yön vermekti. Kur’an’ın amacı hukuk fakültelerinin açılışını tebrik etmek değil, hukuk metinlerini ele geçirmekti.

Düğün salonuna hükmetmeyen bir Kur'an, evliliğe müdahele edebilir mi?

İnsana dokunmayan bir Kur'an, kanunlara dokunabilir mi?

Kur'an, dinlenince "maşallah" denilmek için ya da ağlamak, ağlatmak için gelmedi. Ama elimizde kalan da malesef bu!

Okuyanı tebrik ediyor ve onun eşsiz nağmeleri arasında kaybolup gidiyoruz. Sonra da Kur'an'a gereken saygıyı verdiğimizi zannediyoruz...

Murat Padak